5 Şubat 2012 Pazar

AVM ve Sinema Vazgeçilmez İkili

Nurdan TÜMBEK TEKEOĞLU / PERAKENDE
Geçenlerde Bengü Bilik’in davetiyle AYD’nin düzenlediği 3′üncü Algı Konferansı’na katıldık. Paco Underhill her zamanki gibi çarpıcı saptamalarda bulundu. Krizde çiftlerin bütçeyi kontrol etme adına birlikte alışverişe çıkması, kadınların daha fazla vakit geçirdiği alışveriş merkezlerinde tuvaletlerin temiz olmaması, erkeklerin her gün iş kaybetme korkusu ile yaşaması, kadınların iyi kazanan ve hanede karar verici konuma geçmeleri aslında hep bildiğimiz, fakat bir uzman dile getirdiği zaman şaşırdığımız gerçekler.
Aslında AVM’ler işi olan, işsiz, parası olan, olmayan herkesi rengarenk vitrinleri, sıcacık atmosferi, sinemaları, restoranları, kafeleri, oyun alanları ile kendine çeken çekim merkezleri. Birbirinin aynı olan alışveriş merkezlerinin tasarım uzmanları ile artık farklılaştırılması zamanı geldi de geçiyor bile. Paco Underhill de bunu özellikle vurguluyor. AVM’lerin benim için özel bir anlamı var.1988 senesinde açılan Galleria’nın pazarlama ekibinde çalışıyordum. Türkiye’nin ilk alışveriş merkeziydi ve açılışta kilometrelerce kuyruk vardı. Tüm maaşımı zevkle burada harcıyordum. Galleria’da gezerken ne dert ne tasa kalıyordu. Sanırım ilk Pizza Hut, ilk bowling salonu, ilk çok katlı mağaza olan Printemps ve daha birçok ilk burada karşımıza çıkıyordu.
AVM’lerin en çekici yanı sinemaları. İstiklal caddesindeki harika sinemaların yerini dolduramasa da konforlu koltukları, sıcak atmosferi ile bazen kaçış mekanlarımız. Geçenlerde TÜRSAK Başkanı Engin Yiğitgil ile bir sohbet esnasında Türkiye’de seyirci sayısının 3.5 milyon civarında olduğunu, Yunanistan, Almanya ve Fransa’da ise 20 katı olduğunu öğrendik. Daha gidecek çok yolumuz var. Rotaryenlerin gazeteciler günü için geçen hafta düzenlediği ve Ali Saydam’ın yönettiği panelde nüfusun sadece yüzde 11′inin üniversite mezunu olduğunu öğrendim. Ben yüzde 20 civarında zannediyordum. Sinemaya gitmek, film seyretmek biraz da eğitim, kültür işi. Eğitim seviyemizi yukarıya çektikçe sinemaya da ilgi artacaktır diye düşünüyorum. Aslında dünyayı, çeşitli ülkeleri, farklı kültürleri tanımak için buralara gitmeniz gerekmiyor. Sinema en aklınıza gelmeyecek ülkeleri, kültürlerini, yaşam biçimlerini, sorunlarını, sevinçlerini, üzüntülerini, toplumsal çalkantılarını ayağınıza kadar getiriyor. Sadece 10 TL ödeyip, bir film seyredebilir ve inanılmaz bir şekilde zenginleşmiş olarak çıkabilirsiniz.
Dileğimiz, farklılaşmış AVM’lerin ve sinema sayısının artması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder